--->KELİMEDE ANLAM<---

 

Sıfatlar (Ön Adlar)

 

Adları niteleyen veya belirten sözcüklerdir. Bir sözcüğün sıfat olabilmesi için adın önüne gelerek onu nitelemesi veya belirtmesi gerekir.

Yaşlı adam, pazar çantasını titrek elleriyle tutuyordu.

Yemekte bu masaya dört kişi oturacak.

Kazancının yarısını fakir öğrencilere veriyormuş.

Bu cümlelerde “yaşlı” sözcüğü “adam” adının, “titrek” sözcüğü “el” adının niteliğini gösterdiği için; “bu” sözcüğü “masa” adını işaret yoluyla, “dört” sözcüğü ise “kişi” adını sayı yoluyla belirttiği için sıfattır. Son cümlede “fakir” sözcüğü, “öğrenci” adının niteliğini gösterdiği için sıfattır.

Sıfatlar, iki ana gruba ayrılır:

1. Niteleme Sıfatları

2. Belirtme Sıfatları

a. İşaret Sıfatı

b. Sayı Sıfatı

- Asıl Sayı Sıfatı

- Sıra Sayı Sıfatı

- Üleştirme Sayı Sıfatı

- Kesir Sayı Sıfatı

c. Belgisiz Sıfat

d. Soru Sıfatı

1. Niteleme Sıfatları

Bir adı; durum, şekil, biçim, renk yönüyle niteleyen sözcüklerdir. Niteleme sıfatları, ada sorulan “Nasıl?” sorusunun cevabı olan sözcüklerdir.

Küçük çocuk bizi görünce yanımıza geldi.

Gökyüzünü aniden kapkara bulutlar kaplamıştı.

Bu cümlelerde “küçük” ve “kapkara” sözcükleri, önüne geldiği adların nasıl olduğunu gösterdiği için niteleme sıfatıdır. Bu sözcüklerin, niteledikleri ada sorulan “Nasıl?” sorusuna cevap olduklarına dikkat edelim:

Nasıl çocuk? (küçük çocuk)

Nasıl bulutlar? (kapkara bulutlar)

 

Bu yolun sonunda eski bir ev vardı.

Yol kenarları, kurumuş yapraklarla doluydu.

Annem, sabahları tatlı bir sesle bizi uyandırırdı.

Kahvaltıda güzelim böreklerden bolca yemiştim.

Bu cümlelerde, “eski” sözcüğü, “ev” adının niteliğini; “kurumuş” sözcüğü, “yaprak” adının niteliğini; “tatlı” sözcüğü, “ses” adının niteliğini; “güzelim” sözcüğü, “börek” adının niteliğini gösterdiği için niteleme sıfatıdır.

2. Belirtme Sıfatları

Adları işaret, sayı, soru, belgisizlik yönüyle belirten sıfatlardır.

a. İşaret Sıfatı

Adları işaret yönüyle belirten, onlara işaret eden sözcüklerdir.

bu, şu, o, öteki, beriki, öbür

Bu kitabı senin için aldım.

Arkadaşlarım öteki otobüse binmiş.

Belediye, geçen yıl şu yolu asfaltladı.

O dergiyi okudun mu?

Buraya öbür yoldan geldim.

Bu cümlelerde geçen “bu, öteki, şu, o, öbür” sözcükleri, önündeki adları, işaret yönüyle öteki varlıklardan ayırıp belirttiği için işaret sıfatıdır.

Not: İşaret sıfatlarından sonra virgül (,) kullanılmaz. Bu sözcüklerden sonra virgül (,) kullanılırsa bu sözcükler, adıl olur.

O kitabı daha önce okumuş.

O, kitabı daha önce okumuş.

Bu cümlelerin birincisinde, “öteki” sözcüğü “halı” adını işaret ederek belirttiği için işaret sıfatıdır. İkinci cümlede “ötekini” sözcüğü, “halı” sözcüğü söylenmeden, işaret yoluyla “halı” sözcüğünün yerine geçtiğinden işaret adılıdır.

b. Sayı Sıfatı

Varlıkların sayılarını gösteren, onları sayı yönüyle belirten sözcüklerdir.

Asıl Sayı Sıfatı

Varlıkların sayılarını kesin olarak belirten sözcüklerdir. Ada sorulan “kaç” sorusunun cevabıdır.

Üç gün önceki toplantıya altı kişi katılmış.

Babam bir ay sonra yurtdışından gelecek.

Bu cümlelerde “üç, altı, bir” sözcükleri, “gün, kişi, ay” adlarının sayısını belirttiği için, asıl sayı sıfatıdır.

Sıra Sayı Sıfatı

Varlıkların sırasını gösteren sözcüklerdir. Sayılara “-ncı, -nci, -ncu, -ncü” ekleri getirilerek oluşturulur. Ada sorulan “kaçıncı” sorusunun cevabıdır.

Bu derste on beşinci sayfayı okuyacağız.

Sınavdaki yedinci soruyu çözememiş.

Bu cümlelerde “on beşinci, yedinci” sözcükleri “sayfa, soru” adlarının sırasını belirttiği için, sıra sayı sıfatıdır.

Üleştirme Sayı Sıfatı

Varlıkları sayıca bölümlere ayıran, paylaşma anlamı veren sözcüklerdir. Sayılara “-er, -ar” eki getirilerek oluşturulur. Ada sorulan “kaçar” sorusunun cevabıdır.

Sınavda her branştan onar soru soruldu.

Öğrencilerden altışar kitap okumaları istendi.

Bu cümlelerde “onar, altışar” sözcükleri, “soru, kitap” adlarının paylara ayrıldığını belirttiği için, üleştirme sayı sıfatıdır.

Kesir Sayı Sıfatı

Varlıkların parçalarının, bütüne olan oranlarını gösteren sıfatlardır.

Şirketin üçte iki hissesi ona aitmiş.

Bir öğünde yarım ekmek yiyordu.

Bu cümlelerde “üçte iki, yarım” sözcükleri, “hisse, ekmek” adlarının bütüne olan oranlarını belirttiği için, kesir sayı sıfatıdır.

c. Belgisiz Sıfat

Adları belirtirken kesinlik bildirmeyen sıfatlardır.

bir, birkaç, birçok, çoğu, kimi, bazı, bütün, tüm, başka, birtakım, her, hiçbir, herhangi…

Elbet bir gün sen de anlarsın beni.

Bu konuyla ilgili birkaç kitap okumuştum.

Bu cümledeki “bir, birkaç” sözcüğü “gün, kitap” adını, sayı yönüyle; ama kesin olmayacak biçimde belirtmiştir. Dolayısıyla, “birkaç” sözcüğü belgisiz sıfattır.

İçerideki bazı masaları dışarıya taşıyalım.

Sanatçı, birçok tablosunda İstanbul’u konu ediniyor.

Yazarın başka romanlarını da okudum.

Hiçbir öğrenci öğretmenini üzmek istemez.

Lisedeyken, okuduğum her kitabın özetini çıkarırdım.

Bu cümlelerde “bazı” sözcüğü, “masal” adını; “birçok” sözcüğü, “tablo” adını; “başka” sözcüğü, “roman” adını; “hiçbir” sözcüğü, “öğrenci” adını; “her” sözcüğü, “kitap” adını kesinlik bildirmeden belirttiği için belgisiz sıfattır.

d. Soru Sıfatı

Adları soru yoluyla belirten, yani adları anlamca tamamlayan soru sözcükleridir. Soru sıfatlarının cevabı yine sıfattır.

nasıl, kaç, kaçıncı, kaçar, hangi, ne kadar, ne

Sen, tatilde kaç kitap okumuştun?

Bu cümlede, “kaç” soru sözcüğünün “kitap” adını belirttiğini görüyoruz. Bu soru sözcüğüne verilebilecek “beş kitap” cevabının sıfat olması, bize, bu soru sözcüğünün de sıfat olduğunu gösterir.

Hangi yoldan gitmemizi tavsiye ediyorsun?

Bu cümlede, “hangi” soru sözcüğünün “yol” adını belirttiğini görüyoruz. Bu soru sözcüğüne verilebilecek “şu yol” cevabının sıfat olması, bize, bu soru sözcüğünün de sıfat olduğunu gösterir.

Köyde nasıl bir evde oturuyordunuz?

Orada ne kadar para harcamış?

Vergi dairesi, binanın kaçıncı katında bulunuyor?

Arkadaşların bize ne gün gelecek?

Bu oyunda takımlar kaçar kişiden oluşuyor?

Bu cümlelerde geçen “nasıl, ne kadar, kaçıncı, ne, kaçar” sözcükleri; önündeki sözcükleri soru yönüyle belirttiği ve bu sözcüklere verilen cevaplar sıfat olduğu için soru sıfatıdır.

      FİİLLER (EYLEMLER)

Varlıkların yaptıkları veya etkilendikleri işleri, hareketleri, oluşları, kılışları, durumları zamana ve kişiye bağlı olarak anlatmada kullanılan kelimelere fiil denir.

denirdi, başlandı, tutacak, çıkar...

Fiiller dilin temel kelimeleridir.

Fiiller mastarları ile isimlendirilirler. Mastar fiil kök veya gövdesinin “-mek, -me, İş” eklerini almış hâlidir. Bu ekler atıldığında geriye sadece fiil kalır. Bu fiiller artık zamana ve şahsa göre çekimlenmeye hazırdır.

Fiil kök ve gövdelerinin, kısaca fiillerin zamana ve şahsa göre yargı bildirecek hâle getirilmesine de fiil çekimi denir.

Geldim, okumuş, yazıyor, düşünmez, biliriz, sormalısın, dinle, konuşalım...

Fiile çekimleri ikiye ayrılır:

Basit (yalın) zamanlı çekimler ve birleşik zamanlı çekimler

Basit çekimlerde sadece zaman ve şahıs ekleri vardır; ama birleşik çekimlerde zaman ekleriyle şahıs ekleri arasına birleşik zaman eki getirilir. Biz şimdilik basit zamanlı çekimleri göreceğiz. Fiil kipleri bittikten sonra birleşik zamanlı çekimleri de öğreneceğiz.

Her fiilin bir adı vardır. Fakat bu adlar, şahıs ve zaman kavramı taşımazlar. Fiillerin sonuna “-me, -mek, -İş” ekleri getirilerek yapılan fiil adları, bu ekler çıkarılarak çekimlenirler.

Sevme → sevdik ,         Kalkış   →     kalktı  ,        Hoşgörmek    →    hoşgörelim

 

Fiillerin Cümle İçindeki Görevi

 Çekimli Fiilin Yapısındaki Unsurlar

1. Kök ve Gövde

2. Şahıs Ekleri

3. Ek-fiil, Çekimi ve Görevleri

 

A. FİİLDE HAREKET

Fiilde hareket, fiilin temel anlamını ifade eder.

Fiiller taşıdıkları temel anlamlara göre türlere ayrılırlar:

Fiilin temel anlamı harekettir. Hareketin anlam yönünden üç yönü vardır.

1. İş ve Kılış Fiilleri

Öznenin iradesiyle, bir nesne üzerinde gerçekleşen, öznenin nesneyi etkilediğini ve o nesnenin de etkilendiğini gösteren fiillerdir.

Bu fiiller geçişlidir, yani nesne alarak kullanılırlar.

Zaten bu bakımdan iş ve kılış bildirirler.

 

Taşımak, yazmak, açmak, anlatmak, görmek, bilmek, silmek...

 

2. Durum Fiilleri

 

Öznenin süreklilik gösteren bir durumunu anlatan fiillerdir.

Bu fiillerin bitmeleri için başka herhangi bir fiilin başlaması gerekir.

Durum fiillerinde özne durağan hâldedir.

Birçoğu, öznenin iradesi dışında gerçekleşir.

Bunlar genellikle geçişsizdir, yani çoğunlukla nesne almazlar.

 

Uyumak, uyanmak, ölmek, susmak, oturmak, yatmak, uzanmak...

 

3. Oluş Fiilleri

Bunlar da bir nitelik değişikliği, yani bir durumdan başka bir duruma geçildiğini veya geçilmekte olduğunu bildirirler.

Gerçekleşmelerinde öznenin doğrudan etkisi yoktur.

Daha çok “kendiliğinden olma” söz konusudur.

Solmak, büyümek, bayatlamak, yeşermek, uzamak.

B. FİİLDE ZAMAN

Fiiller bir yargıyı iletirken hareketin, oluşun, kılışın, durumun, işin gerçekleştiği ya da gerçekleşeceği zamanı da belirtirler.

Zaman, bu yüzden fiil çekiminde; yapıldığını, yapılmakta olduğunu veya yapılacağını vb. haber veren soyut kavramdır.

 

Dilimizde üç temel zaman vardır:

1. Şimdiki Zaman

İçinde bulunulan zamandır.

Fiilin, içinde bulunulan zamanda gerçekleştiğini ya da gerçekleştirildiğini anlatır.

2. Geçmiş Zaman

Fiilin, içinde bulunulan zamandan önce gerçekleştiğini bildirir. Bilinen ve öğrenilen olmak üzere ikiye ayrılır.

a. Bilinen Geçmiş Zaman

Öznenin bizzat gördüğü veya yaşadığı fiilleri bildirir.

b. Öğrenilen Geçmiş Zaman

Öznenin görmediği, yaşamadığı, ancak başkasından duyarak anlattığı fiilleri bildirir.

3. Gelecek Zaman

Fiilin, içinde yaşanılan zamandan sonra gerçekleşeceğini, şimdilik tasarı hâlinde olduğunu bildirir.

Bu “zaman”lara basit ya da ana zaman denir.

Bu ana zamanların dışında bir de geniş zaman vardır ki bu, fiilin her zaman yapıldığını bildirdiği için yukarıdaki bütün zamanları kapsar, başka bir ifadeyle yukarıdaki zamanların tümü geniş zamanı oluşturur.

Böylece “zaman” sayısı beşe yükselmiş olur.

Bu “zaman”ları çekimli fiillerde zaman (haber kipi) ekleri temsil eder. Bu eklerin üzerine tekrar bazı haber veya dilek kip ekleri getirilerek birleşik zamanlar oluşturulur.